• MabedTapınak, ibadethane, ibadet edilen kutsal mekân.
• MağfiretBağışlama.
• MağrûrGururlu, kendini beğenmiş.
• MahbubeSevilen, sevgili.
• MahfilToplantı yeri.
• MahremGizli, özel.
• MahzunÜzgün, hüzünlü.
• MaişetGeçim.
• MaksatAmaç.
• MâlikSahip.
• ManeviyyetRuhaniyet, içsel değerler.
• MatemYas, üzüntü.
• MaziGeçmiş.
• MeçhulBilinmeyen.
• MedUzatmak, ziyade etmek, arttırmak. Suların yükselmesi.
• MeftunTutkun, hayran, âşık.
• MehâbetHeybet, görkem, ihtişam.
• MehabetliHeybetli, görkemli
• MehîbKorku veren, heybetli.
• MelâlHüzün, keder.
• MenâlElde edilen, kazanılan şey.
• MenfâFayda, yarar
• MenzilVarılacak yer, durak, konak.
• MerhaleBir işin, bir olayın veya bir gelişmenin aşaması, safhası, evresi.
• MeshurBüyülenmiş veya büyülenmişçesine gönül vermiş, bağlanmış, tutkun.
• MeskenOturulan yer, ev, konut.
• MeskunÜzerinde insanların yaşadığı, oturulan (yer); iskân edilmiş.
• MestSarhoş, kendinden geçmiş.
• Mest olmakSarhoş olmak, kendinden geçmek.
• MeşrebYaradılış, mizac, tabiat.
• MevlevîMevlâna tarikatına mensup kişi.
• MevzunÖlçülü, ahenkli.
• MeyŞarap.
• MeyillenmekEğilim göstermek, bir şeye yönelmek.
• MihnetSıkıntı, zorluk, dert.
• MihverEksen, merkez.
• MizacKişilik, huy.
• MuammaBilinmeyen, gizem, bilmece.
• MuammalıGizemli, anlaşılmaz.
• MuâşakaAşk, sevda.
• MuhasaraKuşatma.
• MuhavereKonuşma, sohbet.
• MuhayyelHayalî, düşsel.
• MuhayyileHayal gücü.
• MunisCana yakın, sevecen.
• MutantanGösterişli, görkemli.
• MuttasılKesintisiz, sürekli.
• MuzafferZafer kazanmış, galip.
• MuzdaripSıkıntı çeken, acı içinde olan.
• MüebbedenSonsuza kadar, ömür boyu.
• MühimsemekÖnemsemek.
• MüsaviEşit.
• MüşkülZor, güç.
• MütarekeAteşkes.
• MütehayyilHayalperest.
• MütevekkilAllah’a güvenen, tevekkül eden.